*Çok iyi aday ama çevresi kötü
*Ekip çok iyi ama aday kötü
*30 tanesi bir delegeden 90 üye bir asil eder.
*Aşağısı kurtarmıyor! bana gelişi 3 delege
*Birleşin abicim…
*Birleşmeyin ablacım
*1 oy da alsam çekilmem
*Kaybetsemde birleşmem
*Partiyi 2019’a taşıyamazlar
*Onun ne emeği var ki?
*Zaten emek verenler hep dışlanıyor
*Her emek veren listeye girerse ooo!
*Adalet için yürüdük ama partide adalet?
*O çok örgütçü
*Şu çok bireysel
*Bu çok sivri
*Tek derdi meclis üyesi olmak
*Tek derdi ihale almak
*İlçe başkanı olmak için belediyeyi kullanıyor
*Belediye başkan adayı olmak için örgütü kullanıyor
*Ben başkan olayım delegasyonu sen yaz
*Sen başkan ol delegasyonu ben yazayım
*Bu dönem ben olayım sonraki dönem sen
*Üç beş kadın yazalım kota dolsun
*İki genç yazalım kota dolsun
-Evet yine inanılmaz bir kalite vaat eden nitelik, liyakat ve mücadele azmi dolu bir kongre sürecinin daha sonuna yaklaşıyoruz.
-CHP kongreleri CHP dışında tüm bireysel hesaplaşmaların, kin ve nefretin, sığ ve kısır apolitik çekişmelerin hedefine hizmet etmeye devam ediyor.
-Bu kongrelerin akabinde ki kurultay atmosferi de maalesef benzer kalitede olmaya mahkumdur.
“Partim için ne yapabilirim?” sorusu “bu dönem nereye aday olabilirim” hırsının gölgesinde kalmakta.
-Üyelerin en doğal adaylık haklarını bile hainlikle suçlayabilecek kadar kutuplaşan ve sivrileşen partililerimiz keşke bu keskinliği ve hırsı akp’ye karşı kullanabilme erdemini gösterebilselerdi, parti adına daha verimli olurdu.
Nitekim kongreler örgütün tazelenme ve güçlenme sürecidir, herşeyin aynı kalmasını seviyesizce savunmak mücadeleyi büyütme azmini değil sadece bir avuç oportünistin kariyer planlarının bozulma endişesini yansıtır.
-Bu tipler her yerde aynıdır hepsi birbirine benzer, savundukları adaylar hakkında politik argüman sunmazlar mesela, o da neymiş canım?
“cicim başkanım”, “ponçik başkanım” demek kafidir, onların zirve adaylık kampanyasıdır, bir de fotoğraf yüklenirse mission completed.
Kolay tanırsınız bu tipleri ideoloji temelli yada ilke, duruş odaklı bir kadrolaşma izlemezler kariyer odaklı sığ ve duygusal bağlılık üzerine kurguludur bütün yol arkadaşlıkları. Doğal ve medeni ayrışmaya inanmazlar “sattın, satıldın, ihanet ettin” vardır çünkü siyaseti ilişki gibi yaşarlar egolarla, komplekslerle.
Maalesef böyle gireceğiz 2018’e ve bu yapıların oluşturacağı alt kadrolar ne kadar umut aşılayabiliyorsa o kadar
başarılı çıkacağız 2019’dan.
Dikkatli olunuz bugün kendi kariyeri için örgütü basamak olarak kullananlar yarın seçilirse daha fazlası için partiyi basamak olarak kullanmaya yeltenebilir.
Yakınlık ya da çıkar kavgasının değil doğrunun kavgasının verildiği, adamcılığın değil söylemlerin yarıştığı, 2019’da sadece belediye başkanı yada meclis üyesi olmanın hesaplarının yapıldığı değil cumhuriyet müdafaasının programlanacağı sağduyu dolu bir süreç arzusuyla tüm adaylara başarılar dilerim.