• Üye Ol
  • Üye Girişi
    • Anasayfam Yap
      • Yazarlar
      • Reklam
      • Künye
      • İletişim
CHP Gündemi - CHP Haberleri
    •  
    • Anasayfa
  • CHP Haberleri
  • Yerel CHP Haberleri
  • Gündem
  • Diğer Siyasi Parti Haberleri
  • Özel Haber
  • Röportaj
  • Yazarlar
Anasayfa » Manşet
Tayfun ZORLU

Agam bizimle eğleniy

Eklenme Tarihi: 18 Eylül 2017 Pazartesi Eklenme Saati: 13:55
Tweetle
Tayfun ZORLU tayfunzorlu@yandex.com
REKLAM

Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğunda verdiği vaatler sonrasında herkesin ortak görüşüne saygı duyan bir lider gibi algılandı. Algılandığı noktalardan en önemli olanı ise herkesi kucaklama söylemleri ve ‘kimsesizlerin kimsesi’ olma algısıydı.

Siyasette en önemli başarı bu değil midir?

Herkesi kucaklayan iktidar olur. Tıpkı bizim sonradan kafamıza dank edip ‘Herkes İçin CHP’ sloganı üretmemiz gibi. Tabi biz olayı çok sonradan fark ettik…

Ülkemizde Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarından etkilenerek Adalet ve Kalkınma Partisi’ne daha önceden oy veren birçok insanın sonraki süreçlerde tövbe ederek bir daha vermediğine eminim.

Şimdi sormamız gereken en temel bir soru var.

Adalet ve Kalkınma Partisi 12 Eylül’ün devamı niteliğinde bir partidir ve evet emperyalizmin Ortadoğu projelerine çözüm için yarattığı bir organik çözüm partisidir ama halk neden O’na oy verdi?

Kasımpaşalıydı ve Kasımpaşalı oluşunu sonuna kadar savunarak hitabetinde, söylemlerinde, hal ve hareketlerinde sonuna kadar gösteriyordu.

Bülent Ecevit’in o mütevazı kişiliği ve yaşam tarzını diplomasiye, Türkiye siyasetine aktardığı dönemler sonrası Türk toplumunun yapısının da hızla değişmesiyle Recep Tayyip Erdoğan’ın gelişi sürpriz olmadı ve hitabet sanatını iyi bilmesi birçok insanın kalbine taht kurmasına neden oldu.

O dönemlerde Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarının bugünkü gibi halkçı olmaması, seçmene daha yukarıdan bakar pozisyonda olması, Deniz Baykal’ın elitist siyaset gütmesi, Erdoğan’ın bu taht kurma olayına da zemin hazırladı.

Ne kadar sürekli seçim kaybetmesi nedeniyle parti içerisinde muhalifleri artsa da Bülent Ecevit sonrasında genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu olsaydı başbakan olma ihtimali bir hayli fazlaydı ama Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği karakter sonrası bu biraz daha zorlaştı hatta imkânsızlaştı ki seçim sonuçları ortada.

Aslında bu durumu incelerken birazda Türk toplumunun yapısını incelemek gerekiyor. Recep Tayyip Erdoğan, karşı devrimin Türk toplumunu analiz ederek ortaya çıkarmış olduğu başarılı bir lider figürüdür.

Sanat camiasıyla ilgili bir örneklemeyle bu konuyu açıklarsak; Türk toplumunun yapısının ‘Şaban’ karakterinden ‘Recep İvedik’ karakterine evirilmesini örnek gösterebiliriz ve bu örneklemede Şahan Gökbakar Türk toplumunun mevcut yapısını ne kadar da güzel analiz ettiğini ve ne kadar başarılı bir figür yarattığını görebiliriz.

Büyük sanatçı Kemal Sunal’ın canlandırdığı tipleme olan Şaban karakterini bir analiz edelim…

Şaban tiplemesinin çok rağbet görmesinin ve her oynadığı sinema salonlarını hınca hınç doldurmasının en büyük nedeni; karakterin izleyeni anlatıyor olmasıydı.

Şaban kimdi?

Şaban bizdi. Saftı, köyden şehre göç eden insanlar gibi garibandı.

Her seferinde ‘nerede o eski günler?’ diye hayıflanılan 1970-80’lerin insanları gibi utanmasını bilir, büyüğünü küçüğünü bilirdi. Yaşlı insanlara saygısını her fırsatta belirtirdi. İşçiydi. Hakkını arardı.

Şaban, işe giden bir memur, apartmanın önünde oturan bir kapıcı, caddeyi süpüren bir belediye işçisi, bazen geceleri mahalleyi koruyan bekçinin düdüğü idi.

Şaban, Köy Enstitüleri kapatılmış, toprak reformu yapılmamış bir toplumda cahil kalmaya zorlanmış, ezilmiş, hakları unutturulmuş bizdi.

Gelelim Recep İvedik’e…

Recep ivedik ne yapar?

Recep, toplumun ‘elit’ olarak kabul ettiği pek çok mekâna gider ve kendince bu mekânlarla alay edilir ve hatta zenofobi eşliğinde bu ortamları izleyenlerin gözüne sokar. Yani filmlerde ki mekanlara baktığımız zaman; reklam ajansı, sushi lokantası, yoga salonu, golf oynama alanları, sosyetik davetlilerin olduğu şık partiler, üniversiteler, kütüphaneler, tiyatrolar ve tüm bu ortamlarda mekanın dokusuna uyumsuzluk yaratarak bu zenofobi denilen kavramı halkın beynine işler.

Peki, Recep İvedik gibi bir film 80’lerde 90’larda çekilebilir miydi?

Geçmiş dönemlerle ilgili sürekli kitap okuyan ve geçmişi etrafından dinleyen, o dönemlerde ki saflığı özlemle arayan kişileri gören bir kişi olarak çok samimi söylüyorum ki; o dönemlerde bu tarz bir film gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle izlenmezdi.

Recep ile Şaban’ın benzer olduğu tek bir kavram vardır. Bu da girdiği ortamdaki olumsuzlukları yıkmak.

Şahan, bu yıkıcılığı Recep İvedik filminde gerçekleştirirken; Kemal Sunal, Deli Deli Küpeli, Bekçiler Kralı ve birçok toplumsal mesajlar içeren filmlerde bize göstermiştir.

Benzer olan ‘yıkıcılık’ kavramında ise çok basit bir fark vardır: Şaban’ın yıkıcılığı ‘sosyalist’ bir yıkıcılık iken Recep’in yıkıcılığı tamamen ‘faşizm’ odaklıdır.

Şaban, mevcut düzenin olumsuzluklarını, eşit olmayışını ve sorunlarını görerek ‘herkes için’ yıkarken; Recep, mevcut düzenin olumsuzluklarını, eşit olmayışı ve sorunlarını görerek ‘kendisi için’ yıkmaya çalışır.

İşte burada kişinin bulunduğu ortamla ilgili yabancı korkusu, nefreti ortaya çıkar. Yani Zenofobi denilen kavram halkın bilinçaltına işletilir.

Şaban’dan Recep’e evrilen bir toplum bilinçli midir, değil midir bilmiyorum ancak bilinen tek bir gerçek var. Recep İvedik tiplemesinden sonra bu tiplemeye benzer bir sürü karakterler yaratılmaya çalışılıyor. Buna son örnek Cumali Ceber’i gösterebiliriz.

Recepleştirilen bir ortamda Cumhurbaşkanı olarak Kasımpaşalı Tayyip’in görülmesi normal değil midir?

Bu halk en çok bilmem kaç defa evlilik yapıp televizyonlarda evlendirme programı sunan Kadırgalı Seda Sayan’a güvenmiyor mu?

Bu halkı küçümsemek değildir. Getirilmek istenilen noktadayız. Belki de dünya siyasetine baktığımız zaman son virajlara girmek üzereyiz.

İktidarın siyaset gündemlerine bakalım; gündemde olan TEOG’un kaldırılma tartışmalarına baktığımızda da kendi getirdikleri sistemlere kendilerinin karşı çıkması tamamen halkla alay edilmesi anlamını taşımıyor mu?

Kemal Sunal’ın oynadığı Kibar Feyzo filmine gidelim ve Ankara’dan gelen müdürün yanında değişen ağanın tavırlarına şaşıran Feyzo’nun tepkisini hatırlayalım. Hani o elini daire şeklinde sallayarak sarf ettiği ‘Agam bizimle eğleniy’ cümlesi…

Ülkenin Cumhurbaşkanı ve devlet erkânının yürüttüğü siyaset tam olarak budur. Bize düşen ise Recepleştirilmeye çalışılan halkı aydınlığa evirmektir.

Zaman, sürüden ayrılma zamanıdır.

 

Etiketler:
cumali ceber kasımpaşalı kemal sunal recep ivedik recep tayyip erdoğan şaban
Ülkemizdeki eğitim sorunları
Eğitimin yeni adı: Sistem!
Facebook'ta Paylaş Twitter Paylaş Google+'da Paylaş Tumblr

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

You must be logged in to post a comment.

Sosyal Medyada Biz

  • Like
    BEĞENEN
  • Follow
    TAKİPÇİ

Günün Manşetleri

Mehmet Siyam Kesimoğlu’ndan Salim Çoruk’a Ziyaret
Mehmet Siyam Kesimoğlu’ndan Salim Çoruk’a Ziyaret
‘Binlerce öğrenciyi hastane kapısına yığdılar’
‘Binlerce öğrenciyi hastane kapısına yığdılar’
Hançerli bir projesini daha hayata geçiriyor
Hançerli bir projesini daha hayata geçiriyor
Kızılay’da skandallar sürüyor
Kızılay’da skandallar sürüyor
Çankaya Belediyesi Ankara’nın birincisi oldu
Çankaya Belediyesi Ankara’nın birincisi oldu
Katledilen bir kadın için: #PınarİçinAdalet
Katledilen bir kadın için: #PınarİçinAdalet
“Şart olsun ki döktüğünüz ter karşılıksız kalmayacak”
“Şart olsun ki döktüğünüz ter karşılıksız kalmayacak”
‘Bu yasaya el kaldırmayı nasıl içinize sindiriyorsunuz?’
‘Bu yasaya el kaldırmayı nasıl içinize sindiriyorsunuz?’
‘AKP’nin en popüler 10 yalanı’
‘AKP’nin en popüler 10 yalanı’
Barınağın duvarlarına sanatçı dokunuşu
Barınağın duvarlarına sanatçı dokunuşu
CHP’den iktidara ‘üreticiyi satma!’ uyarısı
CHP’den iktidara ‘üreticiyi satma!’ uyarısı
“İstanbul’un en büyük felaketi olacak”
“İstanbul’un en büyük felaketi olacak”
TRT’de şehitlerimiz için şok sözler:  Kayıp falan yok. Yer değiştirdiler
TRT’de şehitlerimiz için şok sözler: Kayıp falan yok. Yer değiştirdiler
Hatay’a giden CHP heyeti: Sekiz asker yoğun bakımda
Hatay’a giden CHP heyeti: Sekiz asker yoğun bakımda
Times: Erdoğan ‘müttefiki’ Putin tarafından küçük düşürüldü
Times: Erdoğan ‘müttefiki’ Putin tarafından küçük düşürüldü
CHP, TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağıracak
CHP, TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağıracak
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
Tasarım Uygulama: WTM