Irak ülkesinin kuzeyinde yer alan bölgeye hakim olan Barzani aşiretinin bağımsızlık referandum açıklaması hükümeti şok etmiş olabilir ama bizleri hiç ve hiç şaşırtmadı.
ABD-İsrail-İngiltere Emperyalist ülkelerle ülkemiz zamanında beraber hareket ediyorlardı. BOP projesi ve eş başkanlığı da aslında bu ittifak sonucunda yorumlanıyordu. Tabi sene 2014’e gelince Recep Tayyip Erdoğan ile FETÖ kavgası baş göstermeye başladı. Taraflar güçlerini kullandılar ve Emperyalizm ’in maşası FETÖ son olarak darbe girişiminde bulunup ve başarısız olunca kaybetmiş oldu.
Bu bozulan ittifaklar sin silesi Ortadoğu’da devam etti. ABD bizim oradaki silahlı kuvvetimiz PKK-YPG dedikten sonra ipler iyiden iyiye kopmaya başladı. Suriye’de ise El-Bab çıkarması ve ÖSO’yu destekleyen Türkiye ise karşı hamlelerde bulundu. Konumuzu uzatmaya gerek aşağıda yazacaklarım yukarıda meselelerle de alakalı olduğunu unutmayınız.
Erbil’de sadece valilik yapabilecek kapasiteye sahip olan aşiret lideri Barzani bu cesareti nereden alıyor? Tabi ki de Emperyalist devletler olan ABD-İsrail-İngiltere üçlüsünden alıyor. ABD sözde tepki gösteriyor ama hamasetten öteye gitmiyor, İsrail zaten açık bir şekilde destek veriyor, İngiltere ise sessiz kalmayı tercih ediyor. Suriye’de YPG-PKK’nın Batı’nın desteğini alması ve bütün gözlerin ‘Dair El-zor’daki petrol kuyularını Esad’a karşı kim kapacak’ mücadelesine çevrildiğinden dolayı bu boşluğu değerlendirmeye çalışıyorlar. Kuzey Irak bölgesinde İbranice dilin çok yaygın konuşulduğu ve İsrail’in bölgede yatırımları olduğunu da biliyoruz.
Artık biz yurtsever solcuların mücadelesi Emperyalizmin coğrafyamızda oynadığı oyunları bozmak olmalıdır. Kuzey Irak’taki mesele ezilen Kürtlerin veya başka bir etnik ırkın özgürlüğünün mücadelesi değil coğrafyamızda Siyonizm’i hâkim kılma ve Ortadoğu’yu karıştırma oyunudur. Bu devlet Ortadoğu’daki ikinci İsrail devleti olacaktır. Bunların farkında olmalıyız salt Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapmak yerine Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidip batı emperyalizmine karşı durmalıyız. AKP zaten dış ve iç politikada çökmüş vaziyette… Bizlerde Milli ve yurtsever bir duruş sergilediğimizde Cumhuriyet Halk Partisi fabrika ayarlarına geri dönecektir.
Türkiye bu konjonktürde ne yapmalı? Bana kalırsa Irak-İran ve Rusya ile diyaloglarını geliştirmeli ve Şangay beşlisinin yanında olmalıdır. Irak konusunda ise Bağdat yani İbadi yönetimini muhatap almalıdır. Gerekirse askeri anlamda Irak hükümetine destek verip kurulan meşru olmayan Siyonist devleti parçalamalıdır. Bu durum Türkiye’nin artık beka sorunudur ve çözülmelidir. Çünkü bunun kurulması durumlarda ilerleyen süreçlerde yansımaları olumsuz olarak ülkemiz ide olacaktır.
Nuriye Gülmen ile Semih Özakça Açıklık Grevinin 204. Gününde Unutma…!