-Kuzey Irak’ta Türkmen kökenli Kerkük üzerine referandum değerlendirmesi yaparken sosyal medyada Türkmenlerden hiç bahsetmeyip lenin sosuyla satılmaya çalışılan “ulusların kendi kaderini tayin hakkı” aforizması Kerkük referandumu sürecinde gördüğüm en janjanlı lolipoptur keza petrol bulaşmıştır,abd jelatinlidir ve hdp servislidir. Hani şu şimdi isyan ettiğimiz laik ve bilimsel olmayan 4+4+4 eğitim sistemini meclisten akp ile kol kola geçiren hdp. Söz konusu kürdistan ihtimali olunca her türlü faşizmi “amaan şekerim” deyip unutabilen hdp (bknz: Halkların Demokratik Melis’i).
-Sözüm ona akp’ye karşı duracağız diye hdp’nin kuyruğuna takılmayı artık kültür edinen starbucks solcularından ziyade aslında durum sosyal medyada dahi politika üretilemeyecek kadar basiretsizliğin ve beceriksizliğin ürünüdür.
-Yıllardır göz önünde kevgire çevrilen ortadoğuda ulusların kendi kaderini tayin hakkına hangi ara bu kadar ilgi gösterip taraf oldu bu barış kelebekleri . Ben anlatayım Kobani’de ve Rojava’da yani hep kürdistan algısını yaratmaya ve güçlendirmeye ihtiyaç duyulan zamanlarda, fakat Türkiye’de ki bu IKBY lobicileri rojavaya ve kobaniye ABD bayrağı dikildiği zaman sadece en kısık sesle; ama çocuklar ölüyor? ama barış? diyerek saklambaç oynadılar o bayrağın altında.
Şimdi de Türkmenlere gözlerini yumdurdular, özgürlük destanıymış halkların kendi kaderini tayin etme hakkıymış diyerek. Kana doymayan coğrafyada etnik ve mezhep temelli keskin ayrışmadan başka hiç bir şey vaad edemeyen bu referandum tiyatrosu, Barzani’nin kandilden gelen pkk’lıları Irak’ta resmi törenle karşılatması ne kadar insancıl ise o kadar insancıldır.
-Ulusların kendi kaderini tayin hakkı abd’den silah alarak, İsrail’den akıl alarak kapitalizmin Ortadoğu’da ki petrol bekçiliğini üstlenerek sağlanamaz. Bu şekilde kazanılacak bir bağımsızlık (ki kazanılamayacak) yine kader olur ama bir ulusun kaderi değil sadece etnik bir grubun emperyalizme armağan ettiği yeni, küçük ve kullanışlı bir satranç tahtası olur.
Ulus kavramını aklıyla anlamamakta ısrar eden sözde solcu özde etnik milliyetçi gruplar küçük şovlarıyla kapitalizme büyük lokmalar olmaktan öteye geçemezler. Ulusların kendi kaderini tayin hakkını küresel güçlerden dilenmek bağımsızlık mücadelesi olarak değil sadece mama kapma dalaşı olarak tarihe geçer.
Esaslı bağımsızlık mücadelesini merak edenler kurtuluş savaşına baksınlar. Emperyalist ve küresel güçlere boncuk veren değil ayar veren bir ulus nasıl kendi kaderini tayin eder kurtuluş savaşını inceleyerek göz atsınlar.
Bir Yorum