Her yazımda, her haykırışım da altına çize çize belirttiğim, haykırmaktan dilimizde tüy bittiği, ömrümüzü harcadığımız, karşılıksız fedakarlık ettiğimiz partimizin memleketin bu gidiş hattı içerisinde vermiş olduğu sınavlar hepimizin kaderini ciddi anlamda belirlemiştir.
Ülkemiz bize göre yangın yeriyken, mevcut iktidara, onun peşine takılanlara ve emperyalizme göre gayette güllük gülistanlık halde, yoluna devam etmektedir. Çünkü, emperyalizme göre istedikleri planları uygulayan bir hükümet, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyen MHP muhalefeti vardır.
Bunlar için, Suriye’ye sözde barış için gönderilen Mehmetçiklerimiz önemli değildir. Onlar şehit oldukça bunlar “vatan sağ olsun” deyip mitinglerinde gülmeye devam ediyorlar. Kim düşünüyor garibanın evladını? Tabi ki, kimse düşünmüyor. ÖSO ile yapılan ortak harekat Suriye’deki kaosa ortak olmak demektir. Teröre karşı mücadele verilmesine diyecek sözüm yoktur. ABD’nin güdümlü mermisi olan PKK ve YPG’ye karşı verilen mücadele haktır. Fakat, Suriye’nin bütünlüğü mevcut Suriye rejimin ve tüm muhaliflerin arasında verilecek kararlar doğrultusunda onların kendi kaderlerini tayin etme anlayışına bırakılması gerekmektedir. Biz sınır hatlarımızı korumakla görevimizi en iyi şekilde yerine getirmiş olacağız. Bizim Ortadoğu’da en temel görevimiz bu olmalıdır.
Kısaca, bu durum uzun vadede Ortadoğu’da Türkiye’nin uluslararası prestijini ve ekonomisini belirsizliğe itmektedir.
Değerli arkadaşlarım, konuyu buradan alacağım partimize getireceğim. Memleket belirttiğimiz gibi mevcut için gayet güzel gidiyor. Fakat, bizler için gerçekten büyük bir kaos içerisinde karabulut üzerimizden gitmiyor. Ülkemiz büyük bir bunalım içerisinde, halkımız büyük depresyon içerisindedir.
Bu sürecin ilacı ise mücadele etmek, halkın yeniden örgütlenmesini sağlamak ve sorunları tespit ederek üzerine gitmektir. Fakat, partimiz bu yolda giden ciddi bir adımı yoktur. 2001 yılından bugüne kadar vermiş olduğumuz muhalefette ciddi stratejik hatalar yaptık, elimizdeki bir sürü fırsatı kaçırdık. 15 yıllık çile bizim gençliğimizi harcamaya devam ediyor.
Bunlara dur diyebilmek için yazmak, konuşmak, bireysel örgütlenmek yetmiyor.
Bu durumlara engel olmak için Mustafa Kemal Atatürk ‘ün Kuva-i Milli inancına ihtiyacımız olduğu gibi, partimizin kurumsal tavrında bu noktada ilerlemesine ihtiyacımız vardır. Ama, bu yazdıklarım hayal ilçelere gidin her birisi yatıyor. Sistematik, bilimsel ve performansa dayalı bir çalışma yoktur. Her türlü kafa kol ilişkisi, geleni dışlayan, mevcut üyeyi teşvik etmeyen bir anlayış hakimdir. Genel başkanımız mevcut delegenin İnisiyatifiyle seçildi. Fakat, 8 seçim yenilgisini unutarak yeniden seçildi. Örgütler kaostan kurtulamadı. Aynı düzen daha beter bir şekilde devam ediyor. Partimizdeki kronik hastalığı baştan aşağıdır.
Her şeye rağmen bu parti bir cenazemde olmasa bile partili olmanın vermiş olduğu disiplinle çalışmalara destek olmaya devam edeceğim. Fakat, bu süreç içerisinde parti içinde barış sağlanamadığı müddetçe bir sürü insanın tepki olarak alternatif olduğunu iddia eden bir partiye ve partililere gittiklerini üzülerek yazmaktayım.
Bu bağlamda, tüzük kurultayı önerisinde bulunan Muharrem İnce’nin atağını doğru bularak imza kampanyası sürecini desteklemekteyim. Parti içi taban ve örgüt tüzük kurultayı için ortak ses çıkarmaktadır. Ve tüzük kurultayı için her yerde imza toplayarak demokratik parti için yapısının oluşmasını talep ediyorlar. Bu talep hepimizin ortak sesidir.
Benim önerim ise, partimizin her kademesinde görev alan ve aday olan her bir bireyin 3 dönemin üzerinde görev almasına ve aday olmasına izin verilmemelidir. Ayrıca, kritik seçimlerde tepeden inme adaylarla temsil edilmeye karşı önlem alınmalı, parti kurullar aşağıdan yukarıya doğru seçilmesi sağlanmalı, herkes eşit olarak parti içerisinde vermiş olduğu bedelin karşılığını bir şekilde almalı. Bunun katlanarak partinin yarına kullanımı sağlanmalı.
Sonuç olarak, bu tüzük kurultayı samimiyet ölçüsü olacak. Eğer, bu samimiyet ortaya konulmadığı müddetçe partimizin ciddi kayıplar vereceğini belirterek yeni yazımı kaleme almak için yoluma devam etmeye gidiyorum. Saygılarımla